Modanın filozofları 2017’yi özgür bıraktı

Kalabalık ve karışık bir şıklık, özgür hissettiren kumaşlar, katmanlı lüks çağrışımlar 2017’nin moda kodlarını oluşturuyor. Önümüzdeki yıla hazırlanmak için işe dünyaca ünlü markaların koleksiyonlarına bir göz atıp, felsefelerini anlayarak başlayabilirsiniz.

Farklı tarzları buluşturan, moda dünyasının stil mozaiğine ismini yazdıran Alessandro Michele, şimdi de romantizmin kodlarını Gucci'nin köklü tarihiyle birleştiriyor. Tarihin, manastırların ve punk çizgisinin aynı koleksiyonda buluştuğu 2017 defilesi, markayı lüks markalar arasında ikinciliğe taşıyıp, yeniden şahlandıracağa benziyor. Michele her zaman altını çize çize söylediği, “Gerçek zenginlik yok etmenin gücünden beslenmez, üstüne ekleyerek çoğalır” tezini bu kez “Ne kadar çok kat o kadar iyi” diyerek devam ettiriyor.

Konfor ve lüksün yeni tanımı

İlhamını tamamen Afrika kültür ve desenlerinden alan Louis Vuitton'un tasarımcısı Nicolas Ghesquière ise Afrika temasını Londra Punk isyanıyla birlikte kombine ediyor. Bu iki farklı istikamet ortaya yolculuk ruhunu da çıkarıyor. Plastik ve transparan montlar, desen çarpışmaları fermuarlar ve bantlarla başta kullanılması zor gibi görünse de doğru uyumla konforlu lüks yeniden tanımlanıyor.

Özgür ruhlara özel

Modayı Küba'yla buluşturan Karl Lagerfeld, yeni sezona alabildiğine özgür bir modla giriyor. Klasik ceketler, tül ve şifon eteklerle birleşiyor, rengarenk desenler belli kalıplara sahip kalma felsefesini de yıkıp geçiyor. Takılar abartılı, kısa tişörtler ise çok rahat. Bu konforlu duruş, “İhtişamı unutun ve ne istiyorsanız öyle yapın!” mesajı da içeriyor.

Desen zenginliği

Etnik veya geometrik, her türlü desenin bulunduğu 2017 koleksiyonları, düz çizgileri dairelerle, etnik desenleri karelerle çarpıştırmaktan korkmuyor. Önümüzdeki yıl ayrıca saf ipekten tasarlanmış eteğinizin üstüne tişört giymekte dilediğiniz kadar özgürsünüz. Modanın filozofları söyleyeceklerini çoktan söyledi…

Egzotik püskül devam edecek

CavallI'nin Tasarım Direktörü Peter Dundas 2017'yi yorumlarken, bohem tarzla genel yaşam arasında kopmaz bir bağ olduğunun altını çiziyor. Yeni sezonda feminenliğe katılan egzotik yorumlar püskül oyunlarıyla renkleniyor. Belli ki püskül bir süre daha odağımızda olmayı sürdürecek… Siyah renkle mevsimleri geçirenler farklı tonlarla barışsalar iyi ederler çünkü Dundas'ın da dediği gibi “Hayat zaten yeterince zor; modanın da zor olmasına hiç gerek yok.”