Hürriyet'ten Aslı Barış röportajı...
Victoria’s Secret ve dünyanın moda akımlarını belirleyen WGSN’de trend yaratıcılığı görevini üstlenirken, neden rotayı Türkiye’ye çevirdiniz?
-Her zaman değişiklikten yanayım. Paris’te doğdum, Londra’da yaşadım, sonra New York’a gittim. Orada da önemli pozisyonlar üstlendim. Bu sırada, son iki yıldır Koton’a danışmanlık vermeye başladım. Sonra da bu coğrafyada ve Koton markasındaki potansiyeli gördüm. Dünya çağında bir mağaza zinciri olmak için gerekli her şeyin olduğunu fark ettim. Şimdi bunu gerçekleştirmek için buradayım.
-Her zaman değişiklikten yanayım. Paris’te doğdum, Londra’da yaşadım, sonra New York’a gittim. Orada da önemli pozisyonlar üstlendim. Bu sırada, son iki yıldır Koton’a danışmanlık vermeye başladım. Sonra da bu coğrafyada ve Koton markasındaki potansiyeli gördüm. Dünya çağında bir mağaza zinciri olmak için gerekli her şeyin olduğunu fark ettim. Şimdi bunu gerçekleştirmek için buradayım.
Nerede o eski melekler: Sardouk, Karolina Kurkova gibi eski meleklerin yenilerine kıyasla daha iddialı olduğunu düşünüyor.
Kısa sürede başarabilecek misiniz?
-Kesinlikle. Zaten genç bir marka olmasına rağmen halihazırda 50 ülkede satılıyor. Yılda 50 koleksiyon çıkarıyoruz, 15 ayrı bölüm var. Yani bir mağaza zincirinin sahip olması gereken herşey var. Dubai’den Moskova’ya farklı coğrafyalardaki tüketicilerin ihtiyaçlarına karşılık verebiliyorıuz. Şimdi mart ayında Paris’te de bir mağaza açıyoruz, o da yeni ve heyecan verici bir dönemin başlangıcı...
Paris’te şart mı mağaza açmak?
-Evet. Avrupa’nın ekonomik durumu şahane olduğu için değil. Ama bazı mağazaları imaj için açarsın. Paris, Londra gibi moda başkentlerinde dükkânın olur, parayı Ortadoğu’dan kazanırsın. Biri markaya prestij katar, diğeri para katar, ikisi de küreselliğe oynayan bir marka için gereklidir.
ADRİANA LİMA’NIN SESİ KABUS!
Adriana Lima
Peki trendlerden bahsedelim...
-Önümüzde çok romantik, şık bir sezon var. Uçuşan şifon elbiseler, yumuşak tonlar, pembeler, beyazlar, kırmızılar. Desenler... Çok zor ve acımasız zamanlardan geçiyoruz,moda dünyası da bu zor dönemlerde her zaman şık, iç açıcı tasarımları podyuma taşıyarak hayata bir nebze mutluluk katmaya çalışır. Bizim de yaptığımız bu. Bu yüzden yeni sezonda ‘zarafet çağı’ geri geliyor.
Isham Sardouk, Koton’un yeni kreatif direktörü oldu. (Fotoğraf: Muhsin Akgün)
Victoria’s Secret’taki yıllarınıza dönelim. En efsane melek kimdi?
-Karolina Kurkova. Sadece muhteşem fiziğinden bahsetmiyorum: O kadar pozitif, o kadar iyi bir kız ki! Ben çalışırken yanıma oturur, “Canım, aç mı kaldın” diye beni elmayla filan beslerdi. O kadar tatlıydı yani. Sen de bilirsin neden bahsettiğimi, araştırdım da bütün Victoria’s Secret modelleriyle röportaj yapmışsın. Karolina ne kadar güzeldi değil mi?
-Karolina Kurkova. Sadece muhteşem fiziğinden bahsetmiyorum: O kadar pozitif, o kadar iyi bir kız ki! Ben çalışırken yanıma oturur, “Canım, aç mı kaldın” diye beni elmayla filan beslerdi. O kadar tatlıydı yani. Sen de bilirsin neden bahsettiğimi, araştırdım da bütün Victoria’s Secret modelleriyle röportaj yapmışsın. Karolina ne kadar güzeldi değil mi?
Karolina Kurkova (solda) ve Gisele Bündchen.
Evet. Ama Adriana Lima da güzelliğiyle beni çok etkilemişti..
-Ya evet de, o ses! O konuşması, o tonlaması... İnsanı bir süre sonra geriyor, “Bir kenara otur ve güzel görün, başka da bir şey yapma!” diyorsun. Sinir getiriyor.
Doğru, böyle şoklar yaşanıyor. Candice Swanepoel’le röportaj yapmıştım. Hayatımda gördüğüm en güzel kızdı ama boşkafalılığı karşısında dehşete düşmüştüm.
-Çoğu böyle artık. Yeni melekler eskisi gibi değil... Gisele’in dönemini hatırlıyorum da... Gerçi onunla çalışmak da bir hayli zordu. Kulise gelir, baca gibi sigara içerdi. Tiryaki olduğundan da değil. Kimse içemiyor ya, bir tek o içebilir ya! Maksat ‘diva’lık yapmak olsun.
GİGİ HADİD’LE OLMAZ BU İŞ
Gigi Hadid (solda) ve Kendall Jenner
İki ay önce yayımlanan Victoria’s Secret defilesi, tarihinin en düşük rating’ini almış. Neden sizce?
-Dediğim gibi, bitti artık o efsane güzel meleklerin dönemi. Pardon da Gigi Hadid’i kim ne yapsın? Nesi güzel ki? Kendall Jenner mesela, tahta gibi... Kıvrım yok, bir şey yok.
Kate Moss’un da kıvrımları sıfır ama moda endüstrisinin en büyük ismi oldu.
-Evet ama onun yüzü ne kadar güzeldi.
Sardouk, ‘90’ların süpermodeli Christy Turlington’ı, Gigi Hadid’e yeğliyor.
Burada itiraz hakkımı kullanmak istiyorum. Geçen yıl röportaj yaptım, yüzü bir hayli çökmüştü...
-Bu kadar sigara, içkiye, şimdi çirkinleşti tabii. Ama doksanlarda o kadar güzel bir yüzü vardı ki. Dudakları Brigitte Bardot gibiydi. O süpermodel döneminin sonuna yetişmişti. Linda Evangelista’nın, Naomi Campbell’ın, Christy Turlington’ın dönemine... Christy yan komşumdu ve her sabah makyajsız görüyordum. Böyle bir duru güzellik, böyle bir zarafet olamaz.
50 ülkede mağazası bulunan Koton, 15 farklı bölümde, yılda 50 koleksiyon çıkarıyor. İççamaşırı koleksiyonu bunlardan biri.
Peki Cara Delevingne?
-Kendini ziyan ediyor. Her kampanyada da yer alınmaz ki. Bıkıyor insanlar. Zaten eskisi gibi ‘ünlü modellere, celebrity’lere bir açlık yok. İnsanlar kendi gibi, gerçek yüzleri görmek istiyorlar kampanyalarda. Biz de bunun üzerine gideceğiz. Çünkü trend bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder