19 Mart 2015 Perşembe

Dilek Hanif: Romantizme ihtiyacımız var

Dilek Hanif’in yeni koleksiyonunda peri masallarının büyülü atmosferi var. Hello! dergisi, ünlü modacıyla ressam Alma Tadema’nın tablolarından ilham alarak yarattığı tasarımlarını konuştu. Masalsı tasarımları dergi için Birce Akalay tanıttı.

2015 yaz couture ile peri masallarının büyülü atmosterini günümüze uyarlıyorsunuz. O masalsı koleksiyonda neler var?

Couture koleksiyonumuzun oluşum sürecindeki ruh halim ve ilham kaynaklarım, beni masallarda anlatılan o büyülü dünyaya yönlendirdi. Uzun zamandır bu kadar naif bir koleksiyon yapmamıştım. Bu yıl böyle hissettim; çiçekler, pastel renkler, hafif kumaşlar kullanmak istedim. Koleksiyonu da bu ruh haliyle tasarladım. Farklı kumaşlar, yeni dokular kullanmayı, naif temaları özlemişim. Bu duygu bana heyecan verdi. Bu masalsı koleksiyonda volümlü etekler, yalın ve net formlu ceketler gibi 60’lı yılların karakteristik temalarını ve dönemin ikonik formlarını yansıtan parçalar var. Ekru, nil yeşili, uçuk pembe gibi makaronu anımsatan pastel renk tonlarında kullandığımız organza, ipek şifon, tafta, makrame ve dantel kumaşlarla bir peri masalı kurgusu yarattık. Kısacası çok romantik bir yazı müjdeliyoruz.


1900’lü yılların ilk dönemine damga vuran ressam Alma Tadema’nın tablolarından ilham almışsınız. Koleksiyon, romantizm akımının en güzel örneklerine vurgu yapıyor. Bu çağda romantizme mi ihtiyacımız var?

Savaşlar, kaoslar, yaşadığımız tüm kötü olaylar ruhumuzu karartıyor. Sevgiden beslenen gerçek duygulara gereksinim duyuyor insan. Bu dingin, yapıcı ruh haline herkesin ihtiyacı var. Hızlı yaşam temposunda masumiyetimizden, naifliğimizden çok şey kaybettik. Günümüzde duygular, aşklar çok yıpratıldı diye düşünüyorum. Tabii ki istisnalar vardır ama genel olarak ilişkilere baktığımızda kısa süreli ve yüzeysel ilişkiler görüyoruz. Gerçekliğini yitirmiş gibiler. Aslında yapı olarak son derece mantıklı ve realist bir insanımdır. Dünyaya ve hayata çok gerçekçi bir pencereden bakarım ama yaşamda, sadece ikili ilişkilerde değil, genel olarak hayata bakış açımızda da romantizme ihtiyacımız var diye düşünüyorum.

Alma Tadema’nın eserleriyle nasıl tanıştınız?
Geçen yıl Paris’te sergisine gittim. Yarattığı masalsı dünyaya ve eserlerinin duygu derinliğine hayran kaldım. Eserlerindeki naifliği herkesle paylaşma isteği duydum ve koleksiyona taşıdım. Yaz ayları malum, kutlama ayları. Nişan ve düğünler, mezuniyet törenleri için elbise tasarlarken giyenler kendilerini bir peri masalının içinde hissetsinler istedim.

Bu yaz kadını nasıl? Kime benziyor?  
Dilek Hanif kadını bu yaz daha romantik. Naif bir duruşu var ve asil tavrından ödün vermiyor. Kadınsı detayları yücelten ama yalın çizgisini koruyan, zarif ve elegan bir yaz stili sunuyoruz. Koleksiyon feminen tavrı, romantik detaylı silüetleri ve ince detaylarıyla hem lüks çağrışımı yapıyor hem de peri masallarını günümüze uyarlıyor.

PARİS DEFİLELERİ MARKAMIZIN VAZGEÇİLMEZİ



Her sene Paris’te bir Dilek Hanif rüzgarı esiyor. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Paris’teki defilelerde?
İlk kez 2004 yılında ülkemizi temsil etmiştik. Paris defileleri, artık Dilek Hanif markasının vazgeçilmezi. Böyle değerli global girişimler bana gurur veriyor, markamıza değer katıyor. Couture koleksiyonlarımız markamızın parlayan yüzü. Hazır giyim markamıza da güç veriyor.

Sizin hayallerinizi neler süslüyor? Sürekli yenilenmek adına neler yapıyorsunuz?
Hayalperest değilim. Hedef koyarım ve bunu gerçekleştirmek, en iyisini yapmak için hedefime odaklanırım. Bugün Dilek Hanif markasının geldiği nokta beni çok mutlu ediyor. Couture’den aldığımız güçle, hazır giyim markamızı yükseltiyoruz. İtalya’nın en güçlü distribütörü Sari Spazio ile bir anlaşma imzaladık. Satış noktalarımız artacak, Dilek Hanif hazır giyim ürünleri artık dünyanın çok farklı noktalarında, önemli alıcılarla buluşacak. Markamızı daha çok noktaya ulaştıracak bu projeyle, cirolarımızı yükseltip ihtacatı artırıyoruz. Hazır giyim markamızı Türkiye’de daha iyi bir noktaya ulaştırmak, global bir marka olmak bizim için artık hayal değil. Yılda dört kez, dünya markalarıyla ve Avrupa ile eş zamanlı koleksiyonlar sunuyoruz. Tüm önemli fuarları takip edip yer alıyoruz. Mesleki anlamda en son teknolojileri takip ediyoruz. Her anlamda dünya standartlarında çalışıyoruz. Daha iyisine ulaşmak için çalışmaya da devam edeceğiz.

STİL İKONLARI TERCİH EDİYOR



Dilek Hanif uzun moda serüveninde hangi yolları arkasında bıraktı? Nasıl bir değişim süreci geçirdi? Nereye vardı?
1991 yılında başlayan marka yolculuğumuzda 24 yılı geride bıraktık. Geçmişe baktığımda ne kadar yol katettiğimizi görüp gurur duyuyorum. 2002 yılında Saint İrene Kilisesi’nde sunulan ilk couture defilesinin ardından, 2004’te ilkbahar–yaz koleksiyonu ile Paris Haute Couture Haftası’nda yer aldık. 2005-2011 yılları arasında uluslararası platformlarda sunulan her yeni koleksiyonumuzla Dilek Hanif Couture markası taçlanarak büyüdü. 2011 yılında ise couture’deki deneyimimizi hazır giyim markası “Dilek Hanif”e taşıdık. 2013 yılında Bergdorf Goodman’da da sergilenmeye başlayan couture tasarımları ve couture koleksiyonumuzun kendine özgü kodlarını taşıyan hazır giyim koleksiyonlarına ait parçalar, bugün Jane Fonda, Rebecca Romijn, Katherine Heigl, Kelly Brook ve Sophia Bush gibi dünyaca ünlü isimler ve stil ikonları tarafından da tercih ediliyor. Yabancı yıldızların Dilek Hanif imzalı elbiseleri tercih etmeleri hem kişisel marka değerim hem de ülkemiz için gerçekten çok gurur verici bir olay. Paris defilelerimiz ve Pret-a-Porter fuarları uluslararası arenada tanınmamızı sağladı. Markaya değer katan girişimlerimizle hem couture’de hem de hazır giyimde markamızı globalleştirdik.


BİRCE SICAK VE UYUMLU

Birce Akalay ile moda çekimi yapmak nasıldı?
Birce ile bu çekim vesilesiyle tanıştık. Kendisi son derece samimi, sıcak ve uyumluydu. Profesyonelliği sayesinde kısa sürede çok başarılı bir moda çekimi gerçekleştirdik, keyifle çalıştık. Kendisine teşekkür ediyorum.

ŞIKLIĞIN ANAHTARI ÖZGÜN OLMAK

Bir kadında şık bulduğunuz unsurlar nedir? ‘Stil ikonu’ olma noktasına nasıl varılabilir?
Kendine güvenen, vücudunu tanıyan ve bir tarzı olan kadın şıktır. Bu tarz tabii ki zamanla ve kendini tanıdıkça oluşuyor. Özgün olmak, şıklığın ve stilin en önemli anahtarlarından. Modern ve yalın bir stile, kişisel detaylar, minik dokunuşlar katmak büyük fark yaratıyor. Günümüzde “stil ikonu” kavramının içi boşaltıldı maalesef. Dünyada, hem yaşam tarzıyla hem duruşuyla farklı ve özgün tarzı olan isimler stil ikonu olmayı başarıyor, kitleleri etkisi altına alıyor. Bu nedenle stil ikonu olmak çok kolay değil, herkes stil ikonu olamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder